Artuklu Sikkelerinde Çift Başlı Kartal Figürü


Madeni para anlamına gelen sikke, Arapça, akçe üzerine darb olunan nakış, damga demektir. Sikke, ağırlığı ayarlanmış, yetkili idarenin ya da devletin arma veya işaretini taşıyan, küçük bir metal parçasıdır.
Tarihte ilk sikkeler, Lidya’da altın-gümüş alaşımlı doğal elektrumdan yapılmıştır. İlk zamanlar düz, sonra çizgili, sonra resimli sikkeler, Krezus döneminde saf altından da basılmaya başlanmıştır.
Batı Anadolu’da Lidyalılar tarafından M.Ö. VII. yüzyılın ikinci yarısında icat edilen sikke, çok kısa bir süre içinde bütün Ege ve Batı Akdeniz’e yayılmıştır. Aristokrat kesim tarafından basılan ilk sikkeler, aslında gündelik ticaretten çok askerlerin maaşlarının ödenmesi için kullanılmıştır.
XII, XIII. ve XIV. yüzyıllarda Anadolu’da egemen olan Türkmen devletleri kendilerine ait sikkeler darp etmişlerdir. Beyler arasında yapılan anlaşmalara göre bazen birinin, diğerinin üstünlüğünü kabul ettiğini göstermek için, bazen de paraların her iki ülkede geçerliliğini sağlamak amacıyla ortak üretilen sikkelerde bir yüz bir devlete, diğer yüz diğer devlete aittir. Selçuklu-Eyyübi, Selçuklu-Ermeni, Artuklu-Selçuklu, Artuklu-Eyyübi, Cezire Atabeki-Selçuklu, Artuklu-Selçuklu-Eyyübi, Zengi-Eyyübi ve Osmanlı-Saruhanoğlu devletlerine ait ortak sikkeler kullanılmıştır.
Artukoğulları, Hasankeyf, Diyarbakır, Harput ve Mardin’de kurulmuş Ortaçağın en önemli Türk devletlerinden birisidir. Üç kol halinde Hısnkeyfa (Hasankeyf) ve Amid (Diyarbekir), Mardin ve Meyyafarikin (Silvan) ve Harput’ta hüküm sürmüşlerdir.
Hanedanın atası ve isim babası olan ve Oğuzların Döğer boyuna mensup bulunan Eksük oğlu Artuk, Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan’ın kumandanlarındandır. Anadolu’nun fethinde, Türkleşmesinde ve İslamlaşmasında önemli katkıları olmuştur.
Artuklular, Büyük Selçuklu Devleti'ne tabi olduklarından, devlet teşkilatı, müessesesi ve idare tarzı Selçuklulara benziyordu. Devletin temel siyaseti cihad ve Haçlılarla mücadele idi. Artukluların hakim oldukları bölgelerde Türklerden başka Arap, Süryani, Rum, Ermeni ve Yahudi vardı. Her millet, kendi lisanını konuşurdu.
Artuklu hükümdarları saray ve şehirlerde kurdukları kütüphanelerde, binlerce ciltlik kitaplar toplamışlardır. Artukluların inşa ve imar faaliyetleri, mimari eserleri çok meşhur idi. Artuklular, Orta Asya ve İslam alemindeki mimariyi birleştirip kaynaştırarak, kıymetli eserler inşa ettiler. Artuklu ülkesindeki iktisadi yükselişe paralel olarak, ihtiyaca ve lüzumuna göre; hükümdar, devlet adamları, hanedan mensupları ve hayırseverler; cami, medrese, imaret, zaviye, türbe, hastane, hamam, çarşı, han, köprü, kervansaray, kale ve surlar ile medeniyet diyarı haline getirdiler.

FİGÜRLÜ ARTUKLU SİKKELERİ
1. Hükümdar Tasvirleri

Hükümdar tasvirli sikkeler, Figürlü Artuklu sikkelerinin en büyük grubunu oluşturmaktadır.
Tahta oturan hükümdar tasviri;

Mardin Müzesi, Envanter No: 2033
Nasreddin Artuk Arslan’a ait H.628 tarihli sikkenin ön yüzünde; Taht üzerine bağdaş kurarak oturmuş, sol eli ile göğsünde küre tutan hükümdar tasviri bulunmaktadır. Başın sağında ve solunda yıldız motifi işlenmiştir. Tahtın sağında Artuk Arslan, solunda Nasreddin ibaresi vardır.
Sikkenin arka yüzünde; Billahe El İmam El Mustansır Emir El Mü’minin El Melik El Kamil Muhammed. Darbı Sene Semane ve Aşrin ve Sittemain ibareleri bulunmaktadır.

Büst Şeklindeki Hükümdar tasviri;

Mardin Müzesi, Envanter No. 2088
H.611 tarihli sikkenin ön yüzünde Defne dalları ile süslü sola dönük, büst şeklinde hükümdar tasviri etrafında; Nasreddinya veddin Artuk Arslan Mekliki Diyarbekir ibaresi bulunmaktadır.
Arka yüzde ise Ebu El Abbas Ahmed El Nasreddin Allah Emir El Mü’minin El Melik El Adil Ebu Bekir Bin Eyüb. Ahid Aşere ve sittemie yazısı vardır.
Aslana Binen Hükümdar Tasviri;
Mardin Müzesi, Envanter No: 2262
H.606 tarihli sikkenin ön yüzünde aslana binmiş hükümdar sola doğru tasvir edilmiştir. Etrafında ise El Melik El Alim El Adil Nasreddin Artuk Arslan Meliki Diyarbekir ibaresi yer almaktadır.
Arka yüzde ve sitte El İmam El Nasreddin Allah Emir El Mü’minin, Sene Mie Etrafında ise El Melik El Adil Seyfeddin Ebu Bekir Bin Eyüb Darbı Bi Mardin Sene yazısı bulunmaktadır.

2. Melek Tasviri
Mardin Müzesi, Envanter No: 206
H.571 tarihli sikkenin ön yüzünde Başı Haleli fantastik bir Melek tasviri bulunmaktadır. Figürün Sağında-Sene Ahede ve sabaiyn Solunda-ve Hamsemie yazıları vardır.
Arka Yüzde Melik El Ümera Muhammed Bin Kara Arslan Bin Davud Bin Sökman Bin Artuk Nasır Emir Emir El Mü’minin. Sağda-El İmam Solda-Allah El Müstezi Bimar (din) ibaresi mevcuttur.

ARTUKLU SİKKELERİNDE ÇİFT BAŞLI KARTAL FİGÜRÜ

Çift başlı kartal ilk kez Mezopotamya’da mühürlerde M.Ö.3. bin’in sonu ile 2. bin’in başlarında görülmektedir. Daha sonra bütün Ön Asya’ya yayılmıştır. Hemen hemen bütün Anadolu ve Türk medeniyetleri tarafından sevilerek kullanılmıştır.
Çift başlı kartal motifi pek çok sembolik anlamda kullanılmıştır. Yakutlar göğün üst katında efsanevi bir çiftbaşlı kartal bulunduğuna inanmışlardır. Hayat ağacıyla beraber, gökyüzüne açılan kapının bekçisi simurg olarak da betimlenen çift başlı kartal, mezar taşlarında ise ölünün ruhunu veya ona refakat eden kuşu sembolize etmektedir. Orta Asya’da çok yaygın olan kartal kültünde tek ve çift başlı kartalı koruyucu, nazarlık, tılsım, aydınlık-güneş sembolü ve havayı tayin eden unsur olarak görülmektedir. Sikkeler üzerinde bulunan çift başlı kartalın anlamı ise bazı hükümdarlarca arma-sembol, bazılarınca da kendi gücünü sembolize etmektedir. Çift başlı kartal figürü, hükmetme gücünü destekleyen, pekiştiren bir motiftir.

Berlin Müzesi, Envanter No: 17.
Rükneddin Mevdud’a ait olan sikke H.621 tarihlidir. Ortada daire içinde çift başlı kartal figürü etrafında, darbı bi Amid sene 621 ibaresi bulunmaktadır. En dış bordürde ise El Melik El Mesud Rükneddin Mevdud Bin Mahmud Bin Artuk yazısı kare bordür arasında kalan boşlukları doldurmaktadır.

Mardin Müzesi, Envanter No: 359
Nasreddin Mahmud’a ait sikke bronzdan yapılmıştır. Ön yüzünde çift başlı, tek gövdeli kartal figürü bulunmaktadır. Anatomik olarak bozukluluklar vardır. Özellikle kartalın çift başı çizgi halinde belirtilmiştir. Sikkenin arka yüzünde El İmam El melik …ibaresi okunabilmesine karşılık oldukça tahrip olduğu için yazının devamı getirilememektedir.

Mardin Müzesi, Envanter No: 599
Bronzdan yapılan sikke, Nasreddin Mahmud dönemine aittir.
Sikkenin ön yüzünde çift başlı, tek gövdeli kartal figürü bulunmaktadır. Çift başlı kartalın ve sikkenin arka yüzündeki yazı kuşağının etrafını noktalı daire kompozisyonu çevirmektedir.

SONUÇ
Çift başlı kartal figürlü sikkeler, Artuklu döneminde ilk defa Hasankeyf ve Amid Artuklularından Nasreddin Mahmud tarafından hasankeyfte darb edilmiştir.
Artuklu döneminde çift başlı kartal figürlü sikke bastıran bir diğer hükümdar ise Rükneddin Mevdud’dur. Dairesel bir rozet içine yerleştirilen çift başlı kartal figürü Nasreddin Mahmud’un sikkesi ile çiftbaşlı kartalın işlenişi ve stil bakımından paralellik göstermektedir.
Çift başlı kartal figürlü sikke bastıran son Artuklu hükümdarı Mardin Artuklularından Şemseddin Salih’tir.
Artuklu sikkelerinde olduğu gibi Anadolu Selçuklu ve Artuklu yapılarında; surlarda, cami ve medreselerde, saraylarda koruyucu ve hâkimiyet sembolü olarak çift başlı kartalın yaygın olarak kullanıldığı bilinmektedir.