Ülkemizin önemli bir bölümü PGM (Platin Grubu Metal) ve Au için kaynak olabilecek ofiyolitik kayaç türleriyle kaplıdır. Bu kayaçların üzerinde gelişen yoğun akarsu sistemleri ve bunların oluşturduğu paleo ve güncel sedimanlar içerisinde çoğunlukla kıymetli metal ve ağır metallerden oluşan “plaser tip” maden yatakları bulunmaktadır. Magmatik, sedimanter ve metamorfik kayaçlarda bulunan ve düşük tenörleri nedeniyle işletilemeyen ağır mineraller; plaser oluşumları içerisinde zenginleşerek işletilebilir konsantrasyonlara ulaşabilmektedir. Bunların bir kısmı ya hiç incelenmemiş veya kısmen incelenmişlerdir.
Bu kapsama giren Bozkır (Konya) yöresinde yüzeyleyen ofiyolitik kayaçlarda bugüne kadar ayrıntılı bir çalışma yürütülmemiştir. Bu çalışmada böyle bir boşluğun giderilmesine özen gösterilerek yörede, yüzeyleyen ultrabazik ve bazik kayaçlar ve listvenitler ile bunlardan veya öteki kayaçlardan türeyen sedimanlarda ağır ve kıymetli minerallerin dağılımı ve ekonomik potansiyeli belirlenmeye çalışılmıştır. Elde edilen sonuçlar, benzer özellikteki kayaçların yüzeylediği Orta Toros ofiyolitik kuşaklarında da Au ve PGM minerallerinin ve diğer ağır metallerin muhtemel varlığı ve potansiyelinin belirlenmesi yönünde bundan sonra yapılacak olan çalışmalara zemin hazırlayacak yeni bir model oluşturacaktır.
Bozkır ilçesi Konya iline yaklaşık 120 km uzaklıkta olup, kuzeyden Çumra ve Akören, güneyden Hadim ve Antalya, doğudan Güneysınır, batıdan Antalya ve Ahırlı il ve ilçeleriyle çevrilmiştir.
Çalışma alanı, Toros kuşağı içerisinde bulunan Bozkır (Konya) ilçesinin doğu, güney ve güneydoğusunda yaklaşık 330 km2’lik bir alanı kapsamaktadır
Bu çalışmada, Bozkır (Konya) yöresinde bulunan maden yatakları ve özellikle de Bozkır ofiyolitik melanjına ait kayaçlar, listvenitler ve bunlardan türeyen güncel plaserlerde ağır mineral (Cr, Ti, My, Co, Ni vb) ve kıymetli mineral (Au, PGM vb) zenginleşmelerinin araştırılmalarının yapılması amaçlanmıştır.
Bölgede, farklı yapısal, stratigrafik ve metamorfik özellikler gösteren Geyikdağı, Bolkardağı ve Bozkır birliği adı alltında üç farklı tektonik birliğe ait birimler bulunur [1][1][1].
İnceleme alanında, Bozkır birliğinin alt kısmını oluşturan ve serpantinit, piroksenit, gabro, radyolarit, çört, kireçtaşı v.b. kayaç toplulukları “Bozkır ofiyolitik melanjı”; çeşitli yaş, litoloji, fasiyes özellikleri gösteren ve en üste bulunan kireçtaşı toplulukları da “Boyalıtepe grubu” olarak tanımlanmıştır.
Bozkır ofiyolitik melanjı başlıca serpantinit, gabroyik kayaçlar, diyabaz daykları ve bunları kesen spilitik bazaltlardan oluşmaktadır. Ayrıca istifin en üst kesiminde derin deniz sedimanları (çört, radyolarit, kumtaşı, şeyl ve kireçtaşı) yer almaktadır. Dolayısıyla sahada tipik bir ofiyolitik istif tam olarak gözlenmemekle birlikte alttan üste doğru serpantinit, gabro, diyabaz/dolerit daykları, spilitleşmiş bazalt ve derin deniz sedimanlarından oluşan ofiyolitik istif bulunmaktadır
Bozkır ofiyolitik melanjına ait gabrolar, siyahımsı yeşil, koyu yeşil renkli oldukça sert-kırılgan yapıda ve masif görünümlüdür. Genelde ayrışma gözlenmemekte, ayrışmanın gözlendiği kısımlar ise kırmızımsı kahve renklidir. Diyabazlar, grimsi-siyahımsı yeşil renkli, masif görünümlü kırılgan bir özelliktedir. Açık yeşil renkli bol çatlaklı serpantinitler çok yaygın değildir. Gabroların içerisinde manyetit oluşumları vardır. Kayaç ve plaserleden derlenen numunelerde yapılan parlatma kesitlerinde manyetit, kromit, kalkopirit ve piritle birlikte damar, damarcıklar şeklinde farklı cevherlere rastlanılmıştır.
Çalışma alanında Bozkır ve Bolkardağı birlikleri içinde ilksel dokusu bütünüyle kaybolmuş cevherli ikinci grup silisifiye oluşumlar (listvenit), birincilere göre daha dar alanlarda özellikle de serpantinit ve spilitler içinde bulundukları kayacın çatlak, yarık ve hatta küçük kırıkları dolgulamış olarak izlenmektedir. Silisifiye oluşumların mostra ve el örneği ölçeğinde gerçekleştirilen incelemelerde bunların muhtemelen bir hidrotermal çözeltilerle ilişkili olabilecekleri düşünülmektedir. Söz konusu hidrotermal etkilerin Bozkır ofiyolitik melanjı içerisinde gözlenen barit, galenit, Au, Mo, Hg, Ag, Sb gibi çeşitli cevherleşmeleri de beraberinde getirdiği düşünülmektedir. Galenit ve baritin yaygın olarak hidrotermal evrede ortaya çıkan mineraller oldukları gerçeğinden hareketle yöredeki epijenetik cevherleşmenin de geç volkanik faaliyetlere bağlı olarak gerçekleşen hidrotermal çözeltilere bağlı olarak yerleştikleri kabul edilmektedir.
Barit Oluşumları
Orta Toroslar’ın Bozkır, Hadim ve Karaman bölgesinde düşük rezervli bir çok barit zuhuru bulunmaktadır[1]. Bozkır ofiyolitik melanjının üst seviyelerinde gri, boz renkli, ince–orta tabakalı kireçtaşı seviyeleri belirlenmiştir. Altere gabro olduğu düşünülen seviyelerle, yer yer silisleşmiş kafaların izlendiği kireçtaşlarının arasında barit oluşumları gözlenmektedir. Baritler küçük mercekler ve parçalanmış bloklar halinde bulunmaktadır. Bu merceklerin boyutları 0.5-4 m arasında değişmektedir. Genel olarak iri kristalli bir yapıya sahip olan barit kristalleri makro düzeyde ayırt edilebilmektedir. Çatlaklarında limonit ağırlıklı mineraller gözlenmektedir. Ofiyolit sınırlarındaki barit damarlarında da yer yer yan kayaçla ilgili kalıntılara rastlanılmaktadır. Bazı numunelerde yan kayaç parçaları çözündüğünden küçük boşluklar oluşmuştur. Genellikle ekonomik değerleri yoktur. Barit merceklerinin gabro ile sınırları nispeten düzgün iken kireçtaşları ile olan sınırları düzensizdir. Bu durum ornatmaya işaret etmektedir (Şekil 3) Ayrıca baritlerle birlikte saçınımlı (dissemine/damarcıklı) galenit oluşumlarına da rastlanmıştır
Mangan Oluşumları
İnceleme alanı mangan oluşumları bakımından önem teşkil etmektedir. Mangan oluşumları, tabanda çörtlü kireçtaşları (Saytepe formasyonu) içerisinde masif ve yoğun bir şekilde, üste doğru gidildikçe saçılımlı ve kırmızı renkli radyolaritlerle karışmış halde bulunmaktadır (Şekil 5). Manganlar genellikle siyah renkli olup, masif bir yapıya sahiptirler. Gelişen kırık ve çatlaklarında ise ikincil demir ve mangan mineral sıvamaları gözlenmektedir. Radyolarit kireçtaşı kontakları izlendiğinde manganların içinde radyolarit parçaları gözlenmektedir. Ayrıca manganlı bölümlerinin kireçtaşları ile kontakları da oldukça düzensizdir ve hatta masif manganlar radyolaritlere doğru onların ince çatlaklarına birkaç cm boyunca yerleşmişlerdir. Her ne kadar masif görünümlü olsalar da yer yer böbreğimsi yapılar da ayırt edilmektedir (Şekil 6). Işıklar Köyü civarındaki oluşumlarda yer yer kafalar ve bloklar halinde, bazen de toprağımsı oluşuklar halinde çörtlü kireçtaşlarıyla Kırmızı renkli radyolaritler içerinde gözlenmektedir.
İnceleme alanında kalın radyolarit seviyelerinin mangan yataklarını örtmüş olması nedeniyle mangan oluşumlarının mostra veren yerlere kıyasla daha yaygın olabileceği düşünüldüğünden özellikle bölgede kırmızı renkli radyolaritlerin bol bulunduğu sahaların bu konu doğrultusunda daha detaylı çalışılmaların yapılması gerekmektedir.
Sonuçlar
Bu çalışma kapsamında yapılan kimyasal analiz, SEM ve cevher mikroskopisinden elde edilen tüm veriler ve arazi gözlemlemeleri sonucunda bölgenin maden yatakları açısından büyük potansiyel içerdiği belirlenmiştir. Ayrıca bu bölgelerde kıymetli ve ağır metal bakımından, yarmalar açılarak ve sondaj destekli daha detaylı jeokimyasal çalışmalar yapılmak sureti ile ülke ekonomisine katkı sağlayacak önemli bulguların elde edilebileceği düşünülmektedir.
Not: Bu çalışma S.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsünde tamamlanan “Bozkır (Konya) Civarındaki Ofiyolitik Kayaçlarda Ve Bunlardan Türeyen Plaserlerde Platin Grubu Elementlerle, Altın ve Diğer Plaser Metallerin İncelenmesi” isimli doktora tezinin bir kısmını oluşturmaktadır.
Aynı zamanda bu çalışma Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından desteklenmiştir.
Alican ÖZTÜRK
Selçuk Üniversitesi, Mühendislik – Mimarlık Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü
Bozkır (Konya) Bölgesinin Maden Yatakları Açısından Önemi
Etiketler: konya, maden yataklari
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)