Doğal sit alanları yok oluyor

Aslında yandaki başlık, doğal sit alanlarımızı kendimiz yok ediyoruz olmalıydı. Bu doğal güzelliklerimize öyle darbeler vuruyoruz ki doğa kendini bir daha yenileyemiyor, ölüyor.
1998 yılında yaşadığım bir olayı unutamıyorum. Çevre Müdürlüğü'nden, DSİ'den, Yaban Hayatı Koruma Kurulu'ndan katılan görevlilerle birlikte kalabalık bir gurupla Bozdağ, Eşmekaya ve Ereğli sazlıklarına gitmiştik. Bu gezide en iç açıcı yer Orman Müdürlüğü'nün gözetimindeki Bozdağ'dı. Buradaki yaban koyunları koruma altında özgürce otluyor, ürüyorlardı. Koyunlar sayesinde Bozdağ'da koruma altında olduğu için bitkilerden kuşlara müthiş bir yaban hayatı gelişmişti.
Eşmekaya ile Eskil arasında bulunan ve 1992 yılında "Doğal Sit Alanı" ilan edilen Eşmekaya Sazlığı can çekişiyordu. DSİ 1995 yılında burada bir gölet yapmaya karar vermiş, hemen çalışmaları başlatmıştı. Gezi gurubu gölet şantiyesine varınca Eşmekayalılar da hemen yanımıza gelmiş, DSİ yetkilileriyle tartışmaya başlamışlardı. Bu göletin su tutmasının mümkün olmadığını, göçer kuşların bölgeye gelmez olduğunu, sazlığın kuruyup çölleşeceğini anlatmaya çalışıyorlardı. DSİ bildiğini okudu, göleti yaptı ama sonuçta köylülerin dediği çıktı. Gölet su tutmadı. Bir kuş cenneti, bir doğal sit alanı bir inat uğruna çölleşti. O gezide Tema bölge temsilcisi Nemık Ceyhan'da vardı. Sanırım o tartşmayı hatırlar.
Gezinin son durağı Ereğli Sazlığı (Akgöl) da felaketin eşiğindeydi. Yine DSİ sazlığın geleceğini düşünmeden, sazlığın su kaynaklarını göletlerle kesmişti. Dahası Ereğli'nin bütün atık suları sazlığa akıyor ve müthiş bir kirlenmeye neden oluyordu. Sular dağların eteklerine kadar çekilmiş, bembeyaz yarık yarık olmuş bir çöl kalmıştı geriye. Karapınar'ı erezyon belasından kurtarmaya çalışırken yeni bir çöl yaratıyorduk kendi elimizle.
İl Çevre ve Orman Müdürlüğü'nün verilerine göre Konya çevresinde 45 yapay göl, 23 doğal göl, 10 sazlık olmak üzere 78 sulak alan var. Kimilerini kuruttuğumuz doğal sulak alanlar şunlar.
Karagöl, (Kurucuova) Beyşehir Gölü, Sevindik Gölü, Absıngır Sazlığı, (Adaköy) Boyatan ve Gür Sazlığı (Yeşildağ), Karadiken Sazlığı, Sarıot Gölü, Dipsiz Göl, Karagöl, Alakır Sazlığı (Yapalı), Tuz Gölü, Tersakan Gölü, Bolluk Gölü, Acıgöl (Gölyazı) Kuşca Gölü, Köpek Gölü, Torunlar Sazlığı, Akgöl (Küçükhasan), Obruk Gölü, Ereğli Sazlıkları, Çavuşçu Gölü, Hotamış Sazlığı (Kurutuldu), Meke Gölü, Acı Göl, Meyil Gölü, Çıralı Göl, Gök Göl (Kozanlı), Düden Gölü, Beşgöz Gölü, Suğla Gölü (Kurutuldu).
Obruk Hanı ve Obruk Gölü Aksaray yolu üzerinde tarihi ve doğa güzelliğinin bir arada olduğu bir bozkır cenneti. Göl yer yüzeyinden hayli aşağıda. Obruklular Derneği Başkanı gölün çevresinde yol açmak için dozerleri kullanmış, dozerlerin başedemediği bir kayalığı dinamitle uçurmaktan sözediyordu. Nasıl bir doğa katliamı yaptığından haberi bile yoktu.
Konya kapalı havzası ülkemizin en çok, doğal sit alanlarına sahip bir bölgesi. Bunların başında içme suyu kalitesindeki tatlı suyuyla Beyşehir Gölü geliyor.
414.000 ha. bir alanı kaplayan Beyşehir Gölü çeşitli sorunlarla boğuşuyor. Bunların başında Konya ve Isparta'ya, tarımsal amaçlı su aktarımı geliyor. Beyşehir Gölü'nün güney batı tarafındaki düdenler yüzünden büyük su kaybı var. Büyük bölümü Konya sınırları içinde, küçük bir bölümü Isparta sınırları içinde olan Beyşehir Gölünde irili ufaklı 32 ada var. Göl ve çevresinde Hititlerden Beylikler dönemine kadar yüzlerce eser var. Eflatunpınar, Fasıllar, Eşrefoğlu cami gibi. Yeşildağ göçmen kuşların önemli bir uğrak yeri. Leylekler Vadisine gelen yüzlerce leylek güze kadar burada konaklıyorlar. Batı Toroslar, Erenler Dağı ve Anamaslar arasında yeralan Beyşehir Gölünü tehdit eden tehlikelerden biri yer altı kirlenmesi. Göl dibine çöken plastik ağlar büyük tehlike oluşturuyor.
Beyşehir Gölü Konya Ovası Sulama projesinin önemli bir kaynağı, Milli Park alanı, aynı zamanda günbatımının en güzel görüntülendiği bir gölümüz. Bunun için, bir akşamüzeri Eşrefoğlu Cami’ nin hemen altına inivermek yeterli. Akşehir Gölü'nün bütün su ihtiyacı yağışlı yıllara da Sultandağlarından gelen sulara bağlı 35.300 ha. alana sahip Akşehir Gölü kurak yıllarda iyice küçülmektedir. Bir kanal ile Eber Gölü'ne bağlı olan Akşehir Gölü de kirlilik tehdidi altında Akşehir Gölü'nden Tuzlukçu tarafına tarımsal amaçlı su verilmesi de eleştiri konusu oluyor. Verilen suyun amacına ulaşmadığı, suyun ovada buharlaşarak boşa gittiği söyleniyor.
50 bin km_lik geniş bir alanı kaplayan Konya Kapalı Havzasında 16 önemli kuş alanı var. Bolluk Gölü, Tersakan Gölü, Tuz Gölü, Obruk Yaylası, Ereğli Ovası, Kulu Gölü, Kozanlı Gök Göl, Akyay Ovası, Karapınar, Beyşehir Gölü, Hodulbaba Dağı, Samsam Gölü, Hotamış Sazlığı, Eşmekaya Sazlığı, Sarayönü, Suğla, Meke Gölü. Avrupa ülkelerinde soyu tükenen 13 kuş türünden 8'inin üreme alanı olan bu bölgelerin birçoğunun sadece adı kaldı sazlık olarak.
Bolluk Gölü, Tersakan Gölü, Ereğli Akgöl, Meke Gölü, Acı Göl, Düden Gölü, Kozanlı Gök Göl, Hotamış Sazlığı (maalesef kurutuldu) Kulu Gölü, Samsam Gölü ve Yine DSİ marifetiyle kurutulan Eşmekaya Sazlığı Doğal Sİt alanı ilan edilmiş sulak alanlar.
8 km2 lik bir alanı kaplayan ve flamingo, dikkuyruk, batağan, kılıçgaga, mart vb. yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapan Kulu Gölü de Kulu'nun atık suları yüzünden kirlilik tehdidi altında. Bütün sazlık alanlarda ortak bir tehdide kaçak avcılık yapılması. Yasak dönemlerde bile avlanıyorlar.
Karapınar-Çumra-Ereğli sınırları içinde yeralan Ereğli Sazlığı (Akgöl) DSİ'nin tarım amaçlı yaptığı İvriz Barajı, Ayrancı ve Gödet Barajı nedeniyle su kaynakları kesilince iyice küçülmüş suyun çekildiği alanlarda bir çöl ortamı ortaya çıkmıştır. Göçmen ve yerleşik yüzlerce kuşa ev sahipliği yapan, I.derecede doğal sit alanı olan Ereğli Sazlığına Ereğli'nin bütün kirli suları akıtıldığı için yoğun bir kirlenme yaşanıyor. Kirlenmenin yoğunlaşmasının bir başka nedeni de sazlıkların aşırı kesilmesi. Bir başka olumsuz durum tarımda kontrolsüz sulama ve çok sık açılan su kuyuları.

Geçen yıl bir şenlik için Gölyazı'ya gitmiştim. Konya'nın atık su kanalı beldenin dibinden geçiyor. Kanalın kokusu bütün beldeyi kaplamış. "Eskiden bu kanalda balık avlardık, kanalın çevresi kuş cenneti gibiydi" diyor Gölyazılı'lar. Bu kanalın taşıdığı pis su doğruca Tuz Gölü'ne dökülüyor.
İlkbahar aylarında 164 bin ha. ulaşan Tuz Gölü ülkemizin 2.büyük gölü. Ülkemizde üretilen tuzun yüzde 70 i Tuz Gölü'nden çıkarılıyor. Bir zamanlar göçer ve yerleşik 200 e yakın kuş türüne ev sahipliği yapan Tuz Gölü'de atık sular yüzünden arık SOS veriyor çünkü Konya'nın,
Eskil'in, Cihanbeyli ve Şereflikoçhisar'ın bütün atık suları göle dökülüyor.
Bu topraklar, bu cennet gibi doğal güzellikler bizim diyorsak artık can çekişme noktasına gelen, önemli kuş alanlarına, sazlıklara sahip çıkmalı, korumalıyız. En yetkili kişiden en sıradan vatandaşa kadar hepimiz sorumluyuz.

Hiç yorum yok: