Botsa "Güneydere"

Konya... Ne medeniyetler görmüş yaşanmış tarihinde. Şehri, ilçesi, köyü, yaylası, dağı ile tarihe ne tanıklıklar etmiş zaman mahkemesinde.
Küçük Kapadokya
Botsa kelimesi Latince’de “testiciler” anlamına geliyor Botsalılar Derneği Başkanı Mustafa Ertutar’ın ifadesine göre, şimdiki ismi de Güneydere olmuş. Konya’nın küçük Kapadokya’sı olan köy, ilimize sadece 45 km uzaklıkta. Hatunsaray yolundan gidiliyor, yolda görülmeye değer manzaralar ve içilesi buz gibi pınar suları bulunmakta.
Bereket Acarsu’da
1964 yılında köyün Genge mevkiinde 6 adet kuyu açılmış fakat sonuç alınamamıştır. 7. Kuyu ise sondajcı Mehmet Acar ve Hasan Coşkun tarafından artezyen olarak; derinliği 72 metre, verimi ise 8,6 litre/saniyedir. Yerden yukarı basıncı 6 metre olan bu kuyu köy sularına bol bereket katmaktadır.
Saint Paul’un Konakladığı Yer
Botsa’nın bilinen tarihi 2000 yıl öncesine dayanıyor. Bölge çok geniş bir tarihsel yapıya sahip. Osmanlı döneminde Mekke Vakfı olduğu, köylülerin elinde bulunan yazılı tapulardan anlaşılıyor. Daha da eskiye gidilirse, bu topraklar içerisinde bulunan Lystra bölgesinde Hz İsa’nın havarilerinden Saint Paul’un bu bölge de hristiyanlığı yaymak için 12 yıl kaldığı, buralarda yaşadığı bilinmektedir. Lystra’ya yöre halkı Zoldura diyor. Lystra arkasında kayalık olan bir hüyük dikkatimizi çekti. Bu kayalık bölge 12 sır inleri olarak biliniyor. Kayalarda ki bu eski sığınaklara halk in adını vermiş. Paul 12 kişiyle bu inlerde kalmış, onun için 12 sır inleri olarak anılıyor. Paul bu inlerde sığınıp Hüyükte halka dersler veriyormuş.
Gülabba dedikleri
Civar illere nazaran sınırlar olarak en büyük toprağa sahip olan köyde, okul, sağlık ocağı, camiler, postane ve köy evi gibi yaşama uygun her ortam bulunuyor. Bunların yanı sıra sağlık açısından önemli bir şifalı kaynak suyu ve tıpta ilaç hammaddesi olarak kullanılan Gilaburu isminde bir bitkinin olduğu öğrendik. Oruç Pınarı ismindeki Şifalı suyun çağımızda önemli bir hastalık olan şekerin ilerlemesini durduran özellikleri olduğu bilinmektedir. Kızılcığa benzeyen ve bir çalı meyvesi olan Gilaburu, Türkiye’de sadece iki yerde yetişiyor. Bu bitkiye yöre halkı “Gülabba” ismini vermiş.
Taze Kaymak ve Gavur Gölü
Botsalı’ların bir çoğu yaz ayları girdiğinde yaylaya çıkıyorlar. Yayla, köye nisbeten daha serin olduğundan dolayı hayvanlar yüksek kesimlerde otlatılıyor. Yayla hayatı tam anlamıyla bir doğal hayat, insanlar irice taşlardan yapılan ağıllarda konaklıyor aylarca. Ağılın dörtte üçü hayvanlar için, geriye kalan odacıkta ise insanlar yaşıyor. Yine hayvanlardan elde edilen süt de burada kaymak, yoğurt ve peynir oluyor. Yayla ve köyde ulaşım eşekler tarafından yapılıyor. Yaylanın civarında birde göl bulunmakta, bu göle Gavur Gölü deniyor.
Kral İninin Esrarı
Köyün içerisinde bulunan Botsa Kalesinde enteresan materyaller bulmak mümkün sanat severler için. Aslında Botsa Kalesi tamamen doğal bir yapı, dik kayalardan oluşmuş ve surları yok. Altında uçsuz bucaksız oyulmuş bir yer altı şehri var. Evler birbirine tünellerle bağlanmış ve her ev yaklaşık iki veya üçer katlı. Mağaraları dolaşırken birçok kilise görüyoruz ve bu bölgenin keşfedilmemiş bir tarihi dokusu olduğu kanısına varıyoruz. Yerel halkın “in” dediği insan yapımı mağaralar eksi çağlarda ev, mezar, kilise ve soğuk hava depoları amacı ile yapılmış ve uzun süre buralarda yaşanmış. Bazı oyuklarda kabartma yazılar ve haclarla karşılaştık, bilen kimselere sorduğumuzda bu yerlerin krala ait olduğunu ifade ettiler. Botsa Kalesi savunmaya çok uygun bir yapıda. Kalenin üstü bütün bölgeyi görüyor, önemli ve görüş açısı iyi olan kısımlara gözetleme odacıkları yapılmış. Kaleye çıkılabilecek hiçbir yer yok, tek girişi var, orada da nöbetçi mağaraları ve savunma noktaları bulunmakta.
Gidiş: Hatıp-Hatunsaray yolunda, Lystra sapağından.
Konaklama: Konaklayacak bir tesis bulunmamakta fakat yöre insanı oldukça misafirperver.
Gezilecek yerler: Botsa Kalesi ve Mağaralar, köy evleri, dere, Keşlik Yaylası ve Şalgamlık yaylası, Gavur Gölü.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

botsa da neresiymiş yahu, konyada böyle bi yermi var?

Adsız dedi ki...

var kardeş.ben "botsa"lıyak..yeni ismi güneydere