Konya'da Seksen Senelik Tabela

Konya'nın en eski ticari merkezi; Çıkrıkçılar içi. Buraya neden çıkrıkçılar içi deniliyor acaba. Orada bulunan urgancılar, yüncüler, dokumacılar gibi işler yapanlardan aldığını tahmin edebilirsiniz. Aslında Konya'da buna benzer bir çok çarşı ve ticari yer ismi de mevcut, mesela; attarlar içi, kadınlar pazarı, tellal pazarı, odun pazarı, kapı camii arkası, çeyizciler, kunduracılar gibi. Çıkrıkçılar içinde marketlerde bulamayacağınız bir çok gereci bulmak mümkün her zaman. Çıkrıkçılar içi sokaklarında gezerken burnumuza alışık olduğumuz, bir köşede naftalin, bir köşe de yanık kahve, öbür köşede defne sabunlarının ve envai çeşit baharatların kokusu gelir. Mesela naftalini aşağı yukarı herkes bilir, aslında bir çok koku hayatımızda bir anıyı ve geçmişi anımsamamızı sağlar. Hatırlarsanız yüklük denilen dolaplar vardı, yüklüğün kapağını açtığımızda naftalinin keskin kokusuna hayran kalırdık çocukken. Çamaşırların, yorganların, battaniyelerin ve elbiselerin katlarına atarlardı annelerimiz, ninelerimiz naftalini. Bu sayede elbiselerimiz haşerelere karşı korunmuş olurdu.
İşte o zor bulunan naftalini, güzel renkli ispirtoları, çeşit çeşit reçineleri, arap sabunlarını, şapı, zifti, defne sabunlarını bu çarşıda, çıkrıkçılar içinde bulmanız mümkün. Daracık sokaklarında dolaşırken çıkrıkçıların, her adımda tarihten bir sayfa açılır gibi. Her köşesi bir hatıra dolu dükkanların. Bir anda karşımıza çıkıyor o seksen senelik tabela. Tabelanın boyası ve renkleri hala orijinalliğini koruyor. Dededen toruna geçtiğini öğreniyoruz dükkanın. Zift, reçine, naftalin, kil, bakır toprağı, makine yağı, kostik gibi katı veya sıvı kimyasallar satılıyor bu dükkanda. Her maddenin kendine göre bir işlevi var. Mesela reçine bir çok işte kullanılıyor, bunlardan birisi de berberler tarafından ispirto ile sıvı hale getirilen reçine, saç spreyi olarak kullanılıyor. Bir başka işlevi de kemanın yayında kullanılıyor. Birde havacıva var, kurutulmuş bitki. Sorduğumuzda kırık çıkığa kullanıldığını söylüyorlar.

Hiç yorum yok: